27 Ocak 2007 Cumartesi

Sabah Metrosu Sakinleri




Metro duraklarını dolduran, aynı renk takım elbise giymiş renkli kravatlı adamların ve yüzlerinde aynı renk ve marka makyaj olan kadınların
asık suratlarının arkasında, yatak odalarında bıraktıkları rüyaların tekrarı dönüyor.

Kimi kulaklarda MP3ün açılımı ardarda çalıyor. Kulaklıklardan taşan tempo adama sabah sabah çekilecek gibi gelmiyor...

Yerin altından süren yolculuk, deniz üzerindeki seyirlerin özlemini büyütüyor.
Her bir yanını iyot kokusu sarmış bu şehirde, denizi görmeden haftaları geçiriyoruz.

Merdivenleri koşarak inen ve koşarak çıkan insanlar, 8:30u geçirmiş olmanın telaşıyla hayatı mı yakalamaya çalışıyor? Yoksa, bir ihtar mailinin inboxlarına düşmesini engellemeye mi?

Saniyelerle kaçırılacak olan, hayatın 25-35 yaş arası yakaladığı altın çağ mı? 3 dakika sonra yeniden gelecek metro mu?

Yaşama amacı, zamanı yakalamak mı? Doğru saat aralıklarını paraya çevirmek mi?

İşte tüm bunları sorgular sabah metrosu sakinleri.

Hiç yorum yok: